Anadolu’nun saçlarını tarayan şairi.
tıpırtını duyar yağmur karanlığında arzu halim
hasır altına gizlenmiş vücut’um sende dirilir tefek ilk ışıklarda damlacık bırakır toprağına asi nehirler kulaçlarımı kırmaya ısrarlı bu sabah bir başkayım ben umutlarım avuçlarımda erir hiç düşünmediğim sebepler sır verir martılara deniz dur diyemez asla dalgalara ne bu çöl, ne bu denizdeki vurdumduymazlık senin karanlığında uslandırıp büyüttüğüm kirpiklerini astım oysa yıldızların en uç noktasına hayalin camekânımda kutsanmış alev gibi çiçeklerinden dergâhlar kurdum can evime denizinde yüzmeyi unutmuş yunuslar gibi kaybolduğum yerde yanık türkülerde bensana sürgünüm. gizli bir el dokunur her gece mısralarıma dövesim gelir bir çocuk misali seni sen ise amazonların gür saclarısın Ben ise Anadolu’nun saçlarını tarayan şairi anlatamam seni ne kadar çok sevdiğimi gülüm kafiyesiz kalır şiirler |