Çizilirken yoktuk sınırlar.
Su serp şu yangına
Atıl bir aşkın feragat etmiş dilenciyim ben Bakın diyorlar şu şaşkına Bende bakınıyorum çevreme Boş gözlerle. Birkaç tavuğun üzerine binmiş horoz Anne bunlar ne yapıyor diyen çocukluğum. Birileri kazanırken, birileri kaybediyor Kazı kazandan geriye kalan tırnak dibindeki boya Sevilmedik sevmedik biz diyorsun Doya doya Geldi, geçti yıllar Çizilirken yoktuk sınırlar. Hep takılı kaldı asma çalısına Kara gözlü… üzüm gözlü yar Potinlerimiz çatır çatır çiğnerken kar Oysa hiç üşümedi yüreğimiz Kasımda leylekler giderken Temmuz güneşine takıldı olta iğnemiz Büyük balıkmış tutulmayan... Düşünce, çitme vuran bize Sırtımızda taşıdığımız meşe budağı Öptükçe, ısırırdı dudağı Hiç usanmazdık, hayat kepenklerini kapatırken Nankörler vardı hayatımızın arka penceresinde Ağlamadık değil mi? Erkek adamdık! Çocuk olduğumuzu unuttu sıska duvarlar İhtiyar olduğumuzu hatırladı mezar Kaybedecek neyimiz var Neyimiz kaldı, Boş gözlerden başka yar.. |
çok beğendim ben gerçekten..
çok güzel anlatım...
yüreğinize sağlık..
tam puanımla...
saygılar
hilal