DÖRT MEVSİM İSTANBUL
Karlar düşmüş İstanbul’a
Kubbeler gelinlik giyinmiş Damatsız gelin gibiler hepsi Gösteriyorlar kendilerini martılara Martılar heyecanlı İstanbul’da Pamuklar konmuş İstanbul’un omuzlarına Aşıklar daha da sarılmışlar birbirlerine Bu huzurun bu güzelliğin bu müziğin şerefine Daha da bir bakar olmuşlar birbirlerinin gözlerine Ama İstanbul’un binaları dert bağlamış gibi Saçlarına aklar düşmüş her birinin Kederden duman üflüyor bacaları sanki Buğulanmış camlar ardında Yıllanmış gözler var bir de Kimi düşen her kar tanesiyle Bir saniye gibi geçmiş ömrünü düşünmekte Kimi köşesinde belki son kez bu sefayı sürmekte Ve tüm bu senfonide İstanbul ayrı bir güzel yine Çocuk yüreği yollarıyla dört mevsim gibi sahnede ZUHAL ERASLAN |