KAPIYI ÇALINCA
Bunca yaşadın düşünmedin hiç ölümü
İstemesen de soldurdu bak gülünü Yaşamamış olursun dününü bugünü Beklemedik anda ölüm kapıyı çalınca Şakıyan söyleyen diller söylemez Dertlensen artık derman eylemez Gül yüzün, bakan gözlerin gülmez Ansızın bir anda ölüm kapıyı çalınca Bunca zaman düşündün mü zamandan, Sana emanet verilmişti taşıdığın can, Gelince dönüşü olmaz sen buna yan, Umursamadığın anda ölüm kapıyı çalınca Yarını hiç düşünmeden kendini yaşadın, Bilmez misin senden öncekileri bakmadın Bak sonunda pişmansın elleri boş kaldın. Bağırsan da koşan olmaz ölüm kapıyı çalınca Ne kadar çok uzun ömür yaşarsan yaşa Tüm yaşayanlar için ölüm gelecektir başa Sadece ismini şanını yazarlar dikilen taşa Unutulur gidersin ölüm kapıyı çalınca Hava ne olursa olsun seni oraya koyacaklar O mezarda ne yaşadın hiç sormayacaklar, Ahir kelamını mezarında sana soracaklar Ne cevap vereceksin ölüm kapıyı çalınca Ecel geldi gideceğin yeri gördün Bir gün bende gider miyim dedin Taşıdığın sayılı son nefesi de verdin Nefes de kalmaz ölüm kapıyı çalınca Yalnız kalıyorsun konulduğun o yerde Sorsam bunca sevenlerin hani nerde Yükün hayırlısı ise sana çare olur derde Çareler ararsın o an ölüm kapıyı çalınca Bunca eşin dostun ardından yasla ağlaşır, Dost akrabaların tabutunu sırtında taşır Toprağa giderken herkes üzgün bakışır. Üzerine toprak atarlar ölüm kapıyı çalınca Düşün taşın aklını iyi topla başa, İnsan gibi verilen ömrünü yaşa, Ecel beklenmeden geliyor başa, Hazırlıklı ol işte o an ölüm kapıyı çalınca |