adamsakalları ucsuz adam koynundan bir defter çıkardı gizlice koydu başının altına uyudu tekke kavaklarının dibinde romanlarda yer demir gök bakır olmamıştı daha ne zaman zal’ın oğlu geçerse buralardan bir yaprak düşermiş titreyerek düşe yatanın alnına adam uykuda gönlü gümanda çöp dürttüler yılan kalesinde şahmarana uyandı adam açtı defterinin ortasını saydı noksanlaşmış günahlarını ziyadesi silinmiş bir mim kalmış ucu kesik bila no’da mütercimi ah...sevdalım insan bu kadar intizar eder mi el değmemiş cöher’den koşam koşam attı kürün’ün içine terleri kanat oldu anka kuşuna dilberlerin cılız adam çimdikçe yundu arınamadı kasım |