Seyahat çantamŞiirin hikayesini görmek için tıklayın sevdiklerim var bu şehirde, kimi can içre can! kimi sisler içinde...
Seyahat çantam Turuncuları takındım geldim yaz olsaydı takardım kulaklarıma küpe küpe kirazları kurtuldum nazarlarımdan gitti başımdaki ağırlıklar gerçi değildi gül yaprakları başımdan aşağı düşenler döktürmüş gibiyim kurşun bir zamanların aşinası bu büyük şehir her sokağında ayrı bir sevdanın imzası şimdi nasıl yabancı sisler içinde hatıralar kime yol sorsak verirdi yanlış adres tarifleri hep çıkmaz sokak sen bekle yolun başında bir gece yarısı sabaha karşı elinde kandil hayal meyal el yordamıyla olsa da yolu bulurum sana neler getirdim bir bilsen ağzına kadar dolu seyahat çantam lebalep dolu aşk’ın nöbet sırası sende içimde bir iç savaş var gümbür gümbür kalbim iyi geldin sen bana başka şehirler de vardı irili ufaklı kuşandım turuncuları vardı ya dallı budaklı ağaçları bıraktım ardımda buradasın diye sen ben sana geldim o yüzden geldim bu büyük sisler içindeki şehre kıyamet sesleri gelen kara delikten sonra sen bana iyi geldin ferahladım arındım ağırlıklarımdan senin gecen bana gündüz ve senin gecen benim tan vaktim bak atmak ta tan yeri çıkar güneş birazdan senin en karanlığın ışık bana ve olsa da sevdan kara geliyor çok şık bana sen geldin önce iyi ki geldin kulaklarımda kirazlar yok ama geldim kuşandım turuncularımı ağzına kadar dolu seyahat çantam bıkkın dünya sobe demekten ve bıkmadı mı aşk bilmem ki sobelenmekten biz varsın hep böyle kalalım ben ebe olup yakalarken seni kıstırıp bir çıkmazda sen bekle beni bu sisler içindeki büyük şehirde seninle ferahım şimdi küllerinden doğan çerağım aşk’ımız el değmedik gece masalı ki bin bir sen sultan ben geceysem ve o sevdiğin masal masal dolu seyahat çantam Yüksel Nimet Apel 20/Aralık/2012/Perşembe/Ankara |