SEVDA KÜLLERİ
Ya Hâk diye doğrulup, ufuklara bakalım
Nur saçıp karanlığa şimşek olup çakalım Atinin burçlarına al bayrağı dikelim -Hep birlikte yürünsün, hakikatın yolları -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Uyanarak tez elden karara varılmalı Sarılıp kucaklaşıp, el ele verilmeli Bize ham söz edenin hesabı görülmeli -Vurulmalı kafası, burulmalı dilleri -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Yaramız derim yara, için için kanıyor, Kanadıkça bu yara bir tarih utanıyor Kuzgunlar başımızda dolanıyor, dönüyor -Ya Rab muzaffer eyle şu inanan kulları -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Ecdadım düşlerinde kutlu sevda görürdü Edebali bu düşü hayırlara yorardı Bir ağaç ki dal verip, tüm cihanı sarardı -Neden böyle perişan, o ağacın dalları -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Gafleti bilmez idik, gelir miydi uykumuz Kâfir ile küffardan olur muydu korkumuz Oysa bu gün kaldı mı? Hiç onlardan farkımız -Seni bilmem beni yer bu gidişat halleri -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Haçlı ruhu dünyaya hükmetmeye çalışır Benim Anadolumu pay etmeye çalışır Karalayıp, örtmeye kapatmaya çalışır -Şu uyduruk tarihler, o aydınlık yılları -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Mevlâm eksik etmesin, imanını kullarda Hacı Bektaş, Mevlâna kaldı sade dillerde Yunus’un sevgisinden eser yok gönüllerde -Rehavete düştükçe diken sardı gülleri -Yeniden alevlensin, sevdamızın külleri. Zamanım yok, yok artık, bekleyecek, duracak Gayri yürümek gerek, durdukça ne olacak İnşallah bu Hikmetî güzel günler görecek -Zapteylemek zor gayri, coştu gönül selleri -Yeniden alevlensin sevdamızın külleri. Hikmet Elitaş |
gurbetten sılaya selam ve dua ile...