Sihirli Rota
Bir yürek düşün;
deprem sonrası kent gibi yıkık dökük.. Acılarımı, sevgilerimi kefensiz, merasimsiz gömüyorum.. Yıkık duvarlar gibiyim Devrik sokak lambaları aydınlatmıyor Yıldızsız bir gece gibi gözlerim Gökyüzü çırılçıplak, bense yapayalnız yürüyorum.. Gün gelir, ansızın bir acıyla, eski çook eskilerden bir şarkı ilişir ıslıklarıma... Sonra bir gülüş oturur yüzüme çocuksu.. telden yaptığım arabalar yürür, bende çocukluktan kalma bir sevinç... Kağıttan kayık yapmıştım yüzdüremedim battı.. Ağladım ağladım kimse duymadı... Bu yürekki binbir yarayla çığlık çığlık Ne anne, ne baba, saçlarıma dokunan Ve o acı çöreklenir yeniden Boğazımda binbir yumru, nefes alamam, yutkunamam.. Şimdilerde güllerim buz tutmuş, kırağı düşmüş gülüşlerime Sırtlanlar parçalıyor bedenimi Kağıttan kayığımın devrildiği anı yaşıyorum.. Binlerce ana Binlerce çocuk Milyonlarca yoksul ve bir o kadar işsiz Açlar... yine açlar, kanatır yüreğimi ağlayamam Yürümek isterim üstüne üstüne zalimin, alçağın ve kötünün Sırtımdaki riyarkarlığa sıkarım dişlerimi, yumruklarımı O vakit; kendini yerden yere çarpar bu yürek, içinde yüzlerce cam kırığı.. Derken; Bir çocuk güler Bir ana yavrusunu emzirir Bir baba, elinde ekmekle gelir.. Sen gelirsin, bahar gelir.. Sonrası yaz.. Günlük güneşlik Günlük güneşlik.. Ve bu yürek devrim devrim çoğalır, çıkar enkazlardan.. Sen gelirsin, tel arabalarımın sihirli rotasından.. hasaN karaşahiN Şiir bile sayılamayacak dizelerime ses olan değerli hocam,dostum Mine GÜLTEPE’ ye sonsuz teşekkürlerimle.... |