Gece, İçtima ve Davud
.
Bir kişi okusun yazdıklarımı yalnızca bir farasit üçe ayrılsa bile açığa bırakılmış yazdıklarımın duvarı dümdüz Yalnızca sen oku istiyorum ağırlaştıkça gözkapağın parçalara bölünen beni ‘’Ben’’ aslında dediğimle kalan bir sözcük narkotik köpeği gibi bir şey kokuya duyarlı zaman ayarlı beyaz yakalı bir hizmeti sözcüğün Bir kişiye yazıyorum tezgahına su saçan balıkçı kadar denizlerden habersiz ve kaybolan teknenin omurgası gibi maharetli ustaları yormuş ağını paralamış kayabalığı gibi belirgin bir kişi yalnızca bir Avurdu çıkık ve gözleri kuyruklu türkmen kayıkçı kadar cesurum iyi bir fikir değil güneşin her sabah yaptığı ziyareti kutuplardan kıskanması diyecek denli kusurlu hatta babadan oğula geçen taht kavgası, hastalık ve yoksullukların sürmesi kurşuna dizilirken yahudi adam, oğlunun aynı şeyi yapması Lübnan’da Yazdıklarımı yalnızca bir kişi okusun yalnız bir kişi yeter de artar bazen tek başına ve upuzun sürecek sonuçsuz bir direniş için aslında çelimsiz bacaklarıyla rus yapımı bir silahı taşımaktan ar eden, Davud’a öykünüyorum . |