Fırtınanın sessizliğiDönüp baktım Çocukluğum elma şekeri Zaman kırılmış asılmış ömrüme bir gül Gazel de ruhum Sarsılır Gövdem Eyleminde kalırken gözlerin militanca vurur Çok garip Çok Ne acayipti Varla yok arasın da olmak Islanmak hasretin de Islanmak gözyaşlarından önce Tutunmaktı kirpiklerine Haydi Ne duruyorsun vur yine eskisi gibi İhanette birikmiş sancılar dalga kıranda deniz Üşütür tenimi Her yemin bozulmaya mahkûmken İç çekiyorum Öp beni Dudaklarımı kanatana kadar Bozulsun orucum Bak bu güneş bizim Bu rüzgâr Mavi düşüyor tenime kıraç topraklarım da bir bahar Salkım söğüt demir kapı Küflü duvarlar da tırnak izlerim de büyüyorsun sevgili Bir adın kalırken Çekilir şehrin ışıkları yavaş yavaş Hasret uzanır koynuma Deli boran Kör bıçaklar bilenir Dikilir zaman gözünden Sus kalır Mühürlenir duygular ağlama Ağlama çocuk büyüyorsun işte Korkma Karaladığın sayfalar peşin sıra pamuk şekeri Ne kaldı ki yarına düşünme Aşk düşer Yanar Dağılmış bir rüzgârım şimdi saçların da Haydi Avuçla beni Ben benden gitmeden Bir boşluk aynada göz ucu kırıkları Kaç yüz eskidi sırla dolu Yasaklansa da ismin dudaklarıma Yüreğimde sökülmeyensin Hani tutsam ellerinin Tutsam da Yansam Kaç bin kere de yaşasam Bir ömrü Bir anlık nefesime Nefesin değse Çoraklarım yeşerir yeniden Suskunluğuma bir sus daha koyup gömüyorum o zaman’’ Haykırışlarımda Aşkın Rengi büyür Seni koydum yerine Sen Bile sökemesin kendini Parçalanır gökyüzü Kopsa da kıyametler her çatlayan tohumdan Sevdan büyür Büyürsün yüreğimin çatısında Büyürsün işte her çatıldığımda çatarsın yürek yürek Ne sen bir gelincik Nede ben bir gökkuşağıydım Nefes nefes aldığım aşktın Külünden doğan Yalnızlığım dökülür gecelere O Geceler ki tanır beni Her sessizliğimde Sevdamı çizmişim Her enleme her boylama Yörüngemsin, şimalimsin Işık ışık vururken gözlerime Sen hayatın ta kendisi İçimdeki mavi yangınsın Körfezin Martı çığlıklarında Şiir Mahir ulaş |
Kutlarım kalemi.
Sağlıcakla.