tabanlarımı nadasa bıraktım /gelebileceğim noktaya kadar geliyorum sana..Kapadım soluğumu/soluğuna.. gecikmiş düşlerle.. itiraf edilen suçlar kadar çelimsiz/çekimsiz.. mağrur bir ifadeyle.. yerçekimine karşı koyan bedenimle.. yüreğimin kapısına kadar yürüdüm ki ölümlüydüm artık bende.. tenimin üzerine bıraktığın işretlerle büyüdüm.. yenildim.. vezir ve şah düşlerle yer değiştirince.. karelerce arzulamıştım oysa.. arkamı döndüğümde zar tutmuştu bir piyon.. mat!!.. kelimeler biriktiriyorum şimdi sana sayfalarca.. dip notlarımdan çıkıyorum soluksuz sözcükleri ve sarıyorum yeni akıtılmış yaraları.. etimin diyetini ödüyorum/ ruhumda sınarken aşkı.. serden vazgeçmiştim.. sana vermiştim unutma.. yüreğimin kapısına kadar yürüdüm.. denizini emdim.. ilk tövbeden önce sesimin.. sonra yağmurdan ıslanmış saçlarının her bir telini ki su temizleyebilir miydi dilimi.. parmak uçlarımın derisi dökülüyor/ kuralık.. iliklerime kadar çekiyorum ciğerlerimde kalan son havayı.. oksijen yanığı bir bağ bozumu başağımın içindeki gelincik.. tabanlarımı nadasa bıraktım ve gelebileceğim noktaya kadar geliyorum sana.. (…) |
öncesinde olacak bitecek ne varsa VARlığını tüketmiş gibi,,ydi,