İstanbul'a Veda
Gidiciyiz bu şehirden !
Anılar, bir sarman kedi gibi, Yumuşacık dolansa da ayaklarımıza, Toplayıp ne var ne yoksa, Bir hüzünlü iz bırakarak, Gidiciyiz bu şehirden, Belki birkaç kâlbi burkarak... Artık öpmeyecek adımlarımız "Papatyalı" sokağı, Hoşçakal, kaldırımda saçlarımı çekiştiren çam dalı ! Hoşçakal yan bahçeden el sallayan portakal ! Hoşçakal anıların delip geçen rüzgârı ! Gidiciyiz bu şehirden, Boğazımda bir kördüğüm olsanız da dostlarım, Kan alır verir gibi içtiğimiz çayları, Her dem hatırlayarak ben sizsiz ne yaparım ? |
Hoşçakal, kaldırımda saçlarımı çekiştiren çam dalı !
Hoşçakal yan bahçeden el sallayan portakal !
Hoşçakal anıların delip geçen rüzgârı ! "
Benim İstanbul'la anım yok, ne kadar kaldığınızı da bilmiyorum ama;
Bu ne anlatış böyle insanın ayakbastığı sokağı, saçının teline dokunan dalı; bu ne anış, bu ne vefa
geçmişteki anları!
Birkaç kişi yapabilirse bunu, biri de mutlaka Güzel Kalpli Şairemiz...