TUTSAK
TUTSAK
sevişirdin her sabah seher güneşiyle uykunun ölümlerinden hayata dönmenin coşkusuyla acar yüreğini koynunu bir gün sabah olmadı tutsak kaldın karanlığın elinde eros derin sabah uykularında henüz uzamış bir şölen gecesinin esrik yorgunluğuyla koşamadılar yardımına kaldın bir başına umarsız ne ayağına pranga, ne kollarına zincir çaldılar düşlerini arkasından da renklerini aldılar ellerinden hoyratça geriye bir tek siyahi bırakıp artık her şey karanlık, geceleri düşsüzlüğe mahkum edilen senin kalansa yüreğin yalnızca düşsüz ve renksiz bir yaşamı omuzlayacak. yosunca |