BAKİREYDİ HAYATBakireydi hayat Sıfır yaşında Bir sır gibi sakladı yüreğinde evreni Parelenen hüzünlerden uzak Baba evi kabuğu kadar Sıcaktı umutları... Sonra yan baktı olana bitene... Biliyordu vurulacaktı bir gün Kaç kere ölecekti kim bilir? Önce Balık tutmayı öğrendi Oltanın ucundakine acıyarak Büyüktü balıktan Gururuna yediremedi Küçücüğü yemeyi... Bilseydi kendinden büyük balıkların Başına üşüşeceğini Yer miydi küçücüğü? Yiyemezdi; bakireydi o acımasızlığa... Kara viran bir denizin ortasında kalsa da, Huyuydu vefa Denizler hep maviydi gözünde Tayfaydı, miçoydu Kaptan-l derya olmasa da... İnci mercan oldu maviliklerde Yosun tutana kadar satılmadı Derinliklere gömülüp Güneşin ardında ki, Gökyüzü kadar mavi rüyalara daldı... Günahı adıydı, Bakirelik Arıydı, namusuydu Minik bir yıldız iken Güneşe özenmekti suçu Akıp gitti güneşe "Pazar eyledi götürü" Kuş uçmaz kervan geçmez Maviliklerde Özümsedi yalnızlığı Hiç körebe oynamadı Simit kadar aç Somun kadar toktu karnı... Evvel zaman içinde; Yunus oldu, Karacaoğlan oldu, Veysel oldu şiir tadında Bir solukta bitirirdi zamanı Hep sıfır yaşında kalsa da... Pazar eyledi götürü:tasavvuf edebiyatında Tanrı’ya tamamıyla teslim olmak anlamında kullanılır. Mehmet Fikret ÜNALAN |