Su
Su gibiyim
Âşık oldum mu buharlaşırım Ölüm oldu mu donarım Su gibiyim Hayatın üstünden aktım mı ? Bir tek benim gördüğüm iz bırakırım Su gibiyim Dost gördüm mü göl olup birikirim Düşman gördüm mü ? Deniz olur dalgalarımla boğarım Su gibiyim İçim yaşam İçim ölüm İçim Bir tek benim gördüğüm …………….. Toprak ağacı severde insanı sevmez mi? Kaç beden saklandı hayattan içine Kaç yağmur sığındı Toprak ölümü severde hayatı sevmez mi? Kaç bel yarası yedi kalbine Yeşertmek için ilkbaharı Kaç canlı sırtına yük olup yaşadı Kaçı içini oyup Katilinden kaçtığı ,,,,,,,,,,,,, , Doğmuşsun Vücudunu açmışsın güneşe Sırf karanlık geldiğinde Yıldızların gölgesi vursun göğsüne diye Doğmuşsun Vücudunu açmışsın renklere Sırf yağmur yağdığında Gök kuşağının renkleri vursun kalbine diye Doğmuşsun Doğum gününde unutulmuşsun ………….. Artık hiç gelmesen de olur Vurduğun dalgalar sahilimi paramparça etti Bütün vücudum senin şeklin Kumum Bilmem hangi taştan oyuldum Hangi sahil aldı kucağına beni Saatler yağıyor gözlerime Oysa unutmak istiyorum seni ...Yüreğimi boğma derinlerinde Denizinde balık olmak öyle zor ki Tuzun batıyor gözlerime Göremiyorum köpekbalıklarını Artık hiç gelmesen de olur Çocuğum oldu bütün acılarım En değerlisi de seninki ,,,,,,,, Yeşilyurdun dokuma tezgâhsız mahallesi Limandan yolcu ederken görür hayatı Ey Arka bahçe çocuğu Direnişçiliğin Küçük Moskova’dan çalıntı Asfaltlamazlar yolunuzu Süratli gitmesin diye davanız yoluna Biraz süratlendiniz mi? Tahtaya kalkarsızınız annenizin kolundan Oysa yakınca deseler de Senden çok uzaktır ananın yurdu Adını söyleyemediğin suçlardan yargılanırsın Kanunu dahi açamaz parmakların Küçücüktür ellerin Ama öldürülecek kadar büyük Yüreğin bombayla sarılacak kadar Dev Yeşilyurdun dokuma tezgâhsız mahallesinin çocuğu Hiçbir kuşun ayağını bağlama İlk attığın taşta sen vurulursun |