MED-CEZİR
Med-cezir yapmak saniyelerde
Cehennemlerinde yanmak hayatın Yanıp yanıp kül olmak Küllerinde kaybolmak Küllerinde senden izler bırakmak geride Ülke ülke seni anlatmalıyım Herkese seni tarif etmeliyim Hatta her bir ağaca ve de taşa Unutmasınlar diye İsmini kazımalıyım Nazlı çiçekler vardır ülkelerden birinde Dans ederler rüzgârla Bir sağa, bir de sola Yaşarlar hayatı Yaşarlar ömrünün son deminde Ölürken, son yaprağı da büzüşürken son nefeslerinde Sevdiğine gönderir hayat tohumlarını Sevdiğine gönderir öylece Ekinler ekilir gönülcüklerde insanlarının Filizlenir büyür ve de sararır Toplanmaz bir türlü Toplanmaz çürür köküne varıncaya Renk, koku, yaprak göç eder Geriye topu topu bir yara kalır Vahşi damgası yapıştırılmıştır dünyanın yüzüne Seven görür, bakan görmez Acıtır yürekleri Ferhat’a koca dağları deldirtir Şirini ise gözyaşlarında boğar Bu dünya alır adamı kendinden Kendisine tiryaki eder Kendisine hapseder Ve sonunda kurtuluş ölüm müdür? Sormaya başlar insan gecelerin Duvarlarda duyar onun sesini Duvarlarda görür gözlerini Şiirler düşer dilinden Cümle cümle Mısra mısra Ve de sayfa sayfa Evirip çevirmeliyim sayfaları sonraları İçinden tekrar tekrar çıkarmalıyım Tekrar tekrar yazmalıyım mürekkebin gözyaşlarını Çıkarmak istesem de ne kadar Çıkmaz mürekkep Çıkmaz kurumuştur baştan Renkler dünyası da kapanmıştır artık Siyah ve de beyazdır artık alemim Göç başlıyor Kervan yürümeli Ahhhh, en başında ben geride hep sen İçinde sen varsın dünyanın Ondan sevilir Ondan bağlanır herkes Ben bir gün gitsem de ebediyen sevdiğim Olmasa da sevgim Sen kalacaksın Çünkü Ferhat çoktan kayalara işledi Çünkü kayalara yazdı adını Med-cezir yapmak saniyelerde Cehennemlerinde yanmak hayatın Yanıp yanıp kül olmak Küllerinde kaybolmak Küllerinde senden izler bırakmak geride Sevmek seni işte böyle….. Mustafa AYAR |
Gri olmasından iyidir siyah-beyaz olması 'Şair'.
Saygıyla...