SAY Kİ BİR ORATORYO YAZDI..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Ah eskinin iklimleri.....Sert bir kıştı, olması gerektiği gibi,giyerdik modası geçmiş giysileri. Sıcaktı yazlar, yakması gerektiği gibi, akıtırdık berrak terleri. Ara sıra gönüllere ferah rüzgarlar eserdi.....Barışıktı bizle dut dolu ağaçlar ,kurbanlık koyunlar,bol hasatlı tarlalar,beyaz tebeşirli okullar...Barışıktı seslerle,yeşiller , iklimlerle ekinler,güneşle deniz,bayramlarla bayraklar...Sen kavgada,ben kavgada,her şeyde savaş...
Gün dişlerini göstererek doğdu ufuktan
Eşitsizlik sıktı üstümüze öldük o an. Karanlık yüzleri sevinçle parladı ayların Aydınlıklar dondu kutup ayazında. Geceden kalan küller örttü dağları Etraf isli,etraf kuru özlem koktu. Tarihin bir oyunu bu, talihin körü.. Yine bastı tazyikli suyunu zaman Arıtamadı yüreklere kazınmışları Masumdu düşüncem,kutsaldı ülküm, Ölene dek takacağım yuz görümlüğüm. Pastırma yazı kokuttu havayı Kiremit renkleri alay etti Yelpazemdeki renklerle... Eskinin ekimleri yavaşça terketti Şimdinin iklimi sıcak, acımasız Eritti bütün sevgileri... Bakınca uzaklardan çıkan toza buluta, Elimdeki tohumları sıkıca tutuyorum Savuracağım toprak olursa tavında . Kargalar simsiyah,orda,burda Daha dün bir sürü vurduydum Korkutamaz beni hiç bir korkuluğum. Başak sarısıydı yürekler, bereketli Harman edilip sevgiye bulanırdi hep Dört mevsim bulunulabilen hakkaniyetti Daha yer var diye el ederek çağırdı. İçine barışı sığdıramadığım dünya Oyun oynayacak benle güya. Sonlarda hep bir ışık parlar, Çıkarır dehlizlerinden karanlığın Geri verir aldıklarını zaman Say ki bir oratoryo yazdı rüzgar Süpürür faydasız ekini,orkestra yaman... |
seni ve dizelerinle karşışamış olmak ne güzel
sevgi/saygıyla yürekten...