AĞLAMAKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Öğretmenlik hayatımdan....Değiştiremediğim hayatlardan....Çocuktu onlar,bilmiyordu yaşamadan...Lastik ayakkabısı yırtık,neşelilerdi yılmıyorlardı soğuktan... Karabasandı kar,her yıl ziyarete gelen,yolunu yolcusunu alan....
Ağlamak, fark edince farkı,
Düşününce yetmezleri, Sıfırlanınca beklentiler, Kalmayınca verecekler.. Bitince nefesin..... Bir dert,bin dert olacak Beyazlarla gelince azılı ayaz. Karlar, iştahlı ; köyleri yutacak. Kaç ayağı çıplak ağlayacak? Yastığı koynundaki ihtiyar, Damda delikler,zamandaki açıklar Yürekteki yaralar nasıl kapanacak? Ağladım,yıkadım yaşımla dağları Ellerim buz,ellerim tunduralı.... Kızıl ufuklar,sarı güneş Saklayacak gibi soğukları. Kanıyorum aptal aptal Belki bu sefer olmaz, O küçük kır çiçeğine kıyamaz Esmez belki rüzgarlar... İçine doğmuşsan soğuğun Yaşarken kurumuşsa gözlerin Göremezsin kifayetsizliği... Yalınayak kara basarak Yürüdü çocuk; Hayat bunu sunmuştu Arkasına bakmadı.... Soğuk daha insaflıydı babasından. Azar azar aktı zaman Ölüme yuvarlandı ümitler. Namluya kurşunu sürdü Patır patır düştü çocuklar Kaçını öldürdü bilinmez Soğuğun tetikçisi zatürre.. Bembeyazken ortalık Eli kesildi çocuğun Damla damla dondu kan. Koşarken ağlamadan Kayboldu izler,her şey yine sıradan.. Kış adaletle dağıttı soğuğunu. Ağlamak neydi, ağlıyor muydu kuşlar? Ve donuyorsa bütün yaşlar... |