SABRINDA BİR SONU VARSabrında Bir Sonu Var Bir önceki arzunuz, kırmızı bir halıydı... Şimdiyse isteğiniz başı dönmüş heykel mi? Oysa kaldığınız yer denizde bir yalıydı... Tüm izzet, ikram size! Bizim başımız kel mi? Dikilir heykeliniz, hem de tam baş aşağı! Kim bilir ne hoş olur, el aleme ibretlik... Bilsin gelecek nesil, kim Ermeni uşağı? Yüz buldukça bilin ki yaptığınız şirretlik! Özlü sözdür; "arsıza yüz verme astar ister." Yüz verdik ucubeye, halının rengi attı... Kendimizden sanmıştık, o da çıktı bir mister! Kırk bin yurttaş katletti, bir de yalıda yattı... Halıyı ıstarlardan henüz yeni sökmüştük(!) Pabucu tozlanmasın diye cani başının... Siz hiç zahmet etmeyin, örnekleri dökmüştük! Heykel ters çıktı lakin, kıymeti çok taşının... Unutulur sanmayın, millet asla unutmaz! Sesiniz çok çıksa da, bu kervan yine yürür... "Azdan azmış, çoktan çok" o hesabınız tutmaz! Etli eriyene dek, kemikli çoktan çürür... Size bir sualim var, insin karnımın şişi; Uğramadı mı sizin hanelerinize ar? Allah’ tan korkun biraz, kırdığınız kaç kişi? Edep yahu az edep, sabrında bir sonu var! Antalya-2012/11 TDK: şirretlik: yaygaracılık, edepsizlik... ucube: şaşılacak kadar çirkin, çok acayip. ıstar: halı dokunan tezgah... Halil Şakir Taşçıoğlu |