KAN DAVASI
Senle geçen her günüm, aşk değil kan davası
Dünle baş edemeden korkulu yarındayım Her halin sanki savaş, sanki bir cenk havası Her zehrine zebunum, katlanmak zorundayım. Sen dünyada esaret, sen işkence, sen sürgün Sen rüyada müebbet, senle asır bir tek gün Seni öpüp koklamak, sevişmek mi ne mümkün Ben hala o busenin közlenen korundayım. Düşmanıma dert yanma, sakın ha, benden sakın Beni deli saymaya ne aklın var ne hakkın Neyleyim, ne yapayım, çocuktan farksız aklım Ben çaresiz bir aşkın yalan baharındayım Felek elim bağladı, çekti aşk ülkesine Sevdanın seferinde işler gitti tersine Ne bahara inandım ne kuşların sesine Ben güz kokan bir aşkın buz tutan bağrındayım. Poyrazın dallarıma vurup kırsa ne çıkar Hasretin can evime döşek serse ne çıkar Neden yeşil gözlerin bana yalandan bakar Göremezsin bebeğim, senden çok derindeyim. Gün gelir de gidersen, hoşça kal bile deme Dokunma gözyaşıma, akıp gitsin elleme. Mesafeler koyup da kurtulurum belleme Gölgen gibi peşinde, bir adım gerindeyim. Sen anasının gözü, sen ki kaçın kurası Gönlünde yer etmenin ömre eşit kirası Ne gözümde açlık var ne de ekmek parası Hayat mücadelemin en dertli yerindeyim Sen bana bir sillesin, vur ki adın yakışsın Bu kör kıvrak alemde sen gözünü açmışsın Allah yürek verirken sen gözünden kaçmışsın Senin yerin aşikar, ben senin nerendeyim? Dört mevsim sallansam da ince bir dal ucunda Düşsem, düşmem ardına, her daim berindeyim İnanmazsan her akşam fal baktır avucunda, Kalbinde değilsem de, ipeksi derindeyim. BAYRAM MECİT 1999 |
Kutluyorum.
Saygılarımla.