KASIM' DI
KASIM’ DI AYRILIĞI YAŞATAN
zaman bizlerden çok şey alıyordu.. ölüm kokan yalnızlıklara dem vururcasına, koğuş günü beklemek gibiydi, yitik sonbaharın esintisi. gelmeler ,gitmeler, hoşgeldinler, elvedalar nedenlere, niçinlere boyun eğmeler.. oysa kasımdı aylardan. şimşeklerin çakmasıyla ürküyordu insan, titriyordu her gök gürlemesine.. korkuyordu yalnız kalmaların pençesine, ya sendelersem,yada düşersem diye. vurgun yüzlü kızıl beyaz insanlarla konuşmak aydınlatıyordu bilmediğin bir dili tercüme eşliğinde hangi lisan olabilirki..? yersiz duygulara arsızlığı eşleştiren, aklın biraz daha karmaşıklık içindeyken, duyguların alt üst olmuşluklara beyan eden... kahrından ölsende dönmeyecek birileri vardı hayatında... bazen pamuk şekeri bazende zehir tadında, kırılmalara pirim ödercesine çoktu , kah ,kahkahadan gülmek doyasıya, kah ,hıçkırıklarla ağlamak anlık duygularla.. yağmurun sessizliği acıtıyordu canını damlacıklar içine işliyordu parmaklıklar arasında geçerken zaman geçmiyor... hasret bitmiyordu.. kasımdı aylardan ertelenmiş sevdaları yaşatıp kasıp ,kavuran ,yokluk hissiyle savuran... aşkın demlenmiş vuslatını .. kızıl yüzlü insanların dualarına bırakan. bir başka bahara kaldı diyordu insan, terkedilişleri sinesinde gizliyor güçsüzlüğünü saklıyordu, başını dik tutarcasına umutluydu hayattan, kasımdı aylardan sevgiliye yazılan, son satırları hatırlatan.. (yine sensizlikle debeleniyor ,ölüyorum toprak kokan can) aleyna ırmak 30:10:2012 |