depremseni bulduğum anda kaybedeceğimi yıllar önce anladım... ümitsiz bir çığlıktı sana doğru attığım beni gördüğün yerde, bırakacaktın... biliyordum... şimdi seni aramamak, sana gelmemek için kendimle savaşıyorum... yüreksizliğimle oturduğum bir parkta... boş salıncaklara bakıyorum... elimden tutacak olan sen miydin? ihtiyacım olan sıcaklık... içimde kalan son ümit sen miydin? şimdi ben seni kendimden koruyorken, içime aldığım matlapla kendi ciğerimi doğruyorum. bilmiyorum... ben hiç bir şey bilmiyorum... benliğimde kalmamış eski halimden eser... tutunacak dal bırakmadım... hepsini kendi ellerimle kestim yıllar evvel... kulağımda bir şarkı bak... diyor ki... inanma sen benim yaşadığıma sen gittin gideli ölmüş gibiyim... yaşar mıyım sanıyorsun? sana gelememek üstelik gelmemi beklediğini bilerek... yaşar mıyım sanıyorsun? geç bulup çabuk kaybettiğim, dolaylı yollardan anlatsanda... sen anla işte desende... şifreler ardına gizlesende... anladığım halde anlayamadığım yine sensin... uzaklarda bir göz var üzerinde... dalıp gittim... geri çeviremedim... yolla çıkmak istedim... sana doğru gelen yollara kapanmıştılar... durdum... küstüm... sıcacık göğsünde beni saklayacaktın saklanacak halim kalmadı... o kadar ortadayım... yolun ortasındayım, üzerime basıp geçtim artık cesettim... biliyorum sen buna izin vermezdin... vermezdin değil mi? gözümde büyüdün... korktuğun başına geldi mi? işte kaçtım, seni sana emanet ederek... bir kısa merhaba ve ani bir elveda ile çekip gittim, özür dilerim... sardunyam (sibel varol) |
ve ani bir elveda ile
çekip gittim,
özür dilerim...
tebrik ederim...