Zaman cinleşti, gölge boyu kısa yaşam
İnsan içine ördü duvar, ne olur yaşasan ya da yaşamasan ?

*******************************************************************

Yaşamak gerekir her koşulda...

Kalemin özgürlüğüne ve kelâmına tebriklerimle...

Çok şey olur..

Giz yağmurunda, isyanlar yağmış, sağnak, sağnak.
İhtilal yanğınlarında gönül. Farklı bir isyanın kalemden
yansımaları gönül sesimize soluk olmuşta akmış...
Sonsuz kutluyorum...Saygımla.

Bu kelâmların hepsi yasak
ipe götürür bilesiniz

etkili ve sanatkârane

saygılarımla

inadına isyan inadına özgürlük sloganı attırdı bana bu şiir


sevgilerimle..

..... okunmaya ve yorumlanmaya değer gördüğüm şiiri vede kalemi....
.................güzel yüreği yürekten kutlarım...gönül dert görmesin.
.... saygılarımla selamlıyorum,,,

efendim yüreğinize kaleminize sağlık kutlarım bu usta kalemi cesur yüreği saygılarımla selamlar

Bir ihtilâl kadar yalnız, yüzümün âyetleri
Arap lisânımın yetimliğinde...



Ar, namus şeytanlarının üçgeninde, adımca yozluğa
Kısıtlı nefesler soluyor ciğerlerim, boz, bulanık




İnsancıkların zemherisinde, sanırsam karınca yazında
Gırtlaktan sesler serânatında, dedikodular





Bataklığına düşmüş, serçe zıplayışlarla
Çamura batıyor, kaçışlarında





Sessiz idamlar güncesinde, gözlerim açlık grevinde
İntiharımın ne renk olduğunu, önemsemiyor





Kemikleşmiş fonda, duygulara paslı zincirler
Ve yasaklanıyor ö z ( g ü r ) l ü k




Düşünmenin bittiği yerde
Tüm neslin koyunlaşmasına ramak





Bütün sanatlar sustu, sanatkâr eller cüzzâmında
Bir İki Üç tıp, şeriat çık




Feodâl zihniyetin, takım elbiseleri fiyâkalı
Beyazlığı kirletmiş kıro çorapları




Zaman cinleşti, gölge boyu kısa yaşam
İnsan içine ördü duvar, ne olur yaşasan ya da yaşamasan ?





12.11.12

NÜRGÜL OCAK




Yürek sesin hiç susmasın üstadım, beğeni ile okudum,
Kalemine yüreğine sağlık
Kalemin daim olsun
Saygılar selamlar.................

Ekseni belsiz dünden bugüne nicenin,
Çiğ süt emmişin ayakları bir kirman.
Derin düşünsen de anlamak ne mümkün,
İnsafından uzak dönüyor şu devran.

Çakıl taşları kaya olmuş derelerin,
İtibarı sorun el pençe divan duranlardan.
Yanık kokusunu taşıyor sam yelleri,
Dumanlar tütüyor mazinin kuytularından.

Alın terlerine hasret ovaların yeşilleri,
Dağlar ağlıyor kar tanesiyle vuslatından.
Eskiden efkârımı çalardı gün batımları,
Şimdi gözlerim açık başlıyor karabasan.

Neyleyim gülsem yalan, ağlasam gerçek,
İstikbalde şafakları bekliyor sis dalgaları.
Öyle bir sancı ki gözlerimden kalbime,
Duyarsızın vebalini yine masumlar ödeyecek.
13.11.2012-Ahmet BOZTAŞ

Latif sitemi hüneriniz ile bir giz olmuş her nağmede, çağrışımların yağmurlarından işte ıslandım yine, yorum sayfanıza armağan olsun benden size…
Şiirde modern anlayışın ellerine güller serpmiş eserinizi tebrik ediyor, şiirler ve dostluklar adına gönül dolusu selam ve saygılarımı sunuyorum…

Ne yazık ki özgürlüğümüz yasaklanıyor hele doğruları söylüyorsan susturuluyorsun,
ama özgürlüğü namussuzluk olarak algılayıp, özgürlüğün anlamını kirletenler ve hak yiyenlerse baş tacı ediliyor.

Yüreğine sağlık Nargülüm. Sevgilerimle...

Anlıyorum evet doğru ancak burada sözü edilen 'şeriat' (?) bu şekilde yazılmalı diye düşünüyorum dayatılan ve hakikat olan arasındaki uçurum :)) güzel anlatımdı :)

Bazı insanlar bazı sözleri söylemekten çekinir de... Bazılarının kalemine düşmüş özgürlük.. Gün doğmadan neler doğar iklimine alışmış dillerin pençesinde kalmışız da, ne doğar bilinmez... Aklın sığındığı onlarca nokta çıkamadığı onlarca yer vardır... Kendim her zaman derim ki.. Hiçbir karanlık yoktur ki aydınlığa çıkmasın ve hiçbir aydınlık yoktur ki karanlıktan geldiysen gözlerin kamaşmasın.. Gözlerimizin kamaşırcasına temiz gökyüzü görebileceğimiz güne kadar her gözden yağmur yağmakta.. Yıkanmadan temizlik olmaz misali.. Dinene kadar kamaşana kadar umutla diyelim..;
Anlatımı müthiş olanlardandı...
Tebriklerimle
Saygılarımla
İsmail Yılmaz