KAPI
Dokunsam açılacak gibiydi kapı
Ahşabı kurtlanmış soluk boyalı Kilit yuvası kurcalanmış belli Adımlarım benden habersizdi sanki Kapının önünde buluverdim kendimi Ne yapacağımı bilmeden duraladım önce Elim gayr-i ihtiyari zile gitti Telleri kopmuş zilin çıkmadı sesi Kimse yokmu dedim kısık sesle Cevap veren yoktu nedense Ama içerdeydi biliyorum Hırıltıyla gelen nefesi duyuyorum Daha fazla bekleyemedim Kapıyı ittim ve içeriye girdim Ağır bir koku burnuma doldu Limelenmiş battaniye altında Saçı sakalına karışmış Mecalsiz hareketsiz yatıyordu Sesimi duyunca irkileverdi Belli ki sesimden tanımış beni Ama yüzümü seçemiyordu Gözyaşlarım sicim gibi iniyordu O yıllar evvel gencecik bıraktığım Gonca gülleri dalında kırmıştı ya hani Dağ misali adam yok olmuş inliyordu Yinede affet beni dercesine Fersiz gözleri gözlerime bakıyordu Affedemediğim ihanetinin bedelini Tükenmiş bir bedende ağır ödüyordu BİRGÜL AL 12-11-2012 |
Hüzünlü bir öyküydü anlatılan.
Beğenerek etkilenerek okudum.
Sevgiler İzmir'den..