Sen GülümsediğindeYanağında gül gibi açan gamzeler için Kaç Leyla unutuldu sen gülümsediğinde. Zemheri`ye gülleri saçan gamzeler için Kaç aşık avutuldu sen gülümsediğinde. Denizler hicap duydu sesindeki nehirden Aşıklar göç eyledi hasret denen şehirden Uçsuz bucaksız Sahra vahaya kesti birden Mecnun çölden kurtuldu sen gülümsediğinde. Susamış bir askerin susuz matarasında Vurulmuş bir ceylanın kanayan yarasında Gözlerini anlatan kitaplar arasında Çiçekler kurutuldu sen gülümsediğinde. İlk defa kıskanmadı karanlıklar gündüzü Yıldızlarla süslendi yağmurlu bir gökyüzü Nemrut’u kızdırırken Ferhat’ın çelik gürzü Sıradağlar yontuldu sen gülümsediğinde. Sonra belki düş gördüm belki kötü bir rüya “Git” dedin sürgün oldum tersine döndü dünya Hadi ben sürülmüştüm çekip gidiyordum ya Güneş neden tutuldu sen gülümsediğinde. |
Şiiri eğer şiir gibi sever , benimser ve okursak işte o zaman şiirsever ünvanı bizim hakkımızdır.!
Serbesti ve heceyi akıcı üslubu ile bize ulaştıran Yavuz DOĞAN' ı ve bir hece şiirini hak ettiği değerle onurlandıran Edebiyat Defteri emekçilerini kutluyorum..
Kurdele yakışmış hani.!!Çok hoşuma gitti çook:)
Sevgiler can.