Kara veba dedikleri böyle bir şey olsa gerek. Tüm kâinat atlıkarıncalarla dost olmuş, Başımıza indirilen tokmak “doğum günümüzü “beklemiş, Mahlasını bilemem ben sevdalıların, Duvaklara asılı duran buğdaylar bereket mi getirir? Adamlar, cinnet geçire dursun seherleri, Elinde silahla uykuları böldüler, Ben şüphe şerbetinden tat alamadım, Ey gözlerime yağmur zerreleri çarpan güzel, Sumak yutmuş dudakların, Kalplerimize çivi çakanlar dostumuz olmuş.
Kara Veba dedikleri böyle olsa gerek. Başımıza doladıkları karıncalar tembelleşmiş, İnciler dökülmüş kursağımıza, sesimiz çatallı. Sineklerin dişleri etimize takılı kala dursun, Belki bir gün açılır gözlerimiz, Her iki kişiden biri kanser olacak diyorlar, Doğmamış çocuklarım kesmeyin göbek bağımı, Ben annemin ikizlerinden miyim, bilemem.
Kara Veba dedikleri böyle olsa gerek. Yokluk şemsiyemi açın, saat on iki yerinden yaralı. Burnumuzdan nefes değil kurşun geçiyor, Ey sevgili! peri misin sen? Tut avuçlarından varlık çınarının, belki düşer varlık çanları. Kara Veba dedikleri böyle olsa gerek, Ben çoktan unuttum adımı…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KARA VEBA şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KARA VEBA şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gönlünüze saglık saygılar