DÜĞÜM
Var olduğum bu yer yüzünde
Yok oluşlarımın noktalarını yaşıyorum Virgüllerin kuyruğu yazdığım kelimeleri Takip ediyordu durmadan Ben kovaladıkça kelimelerin Yalnız kalmış uçurumlarını Alfebesini kaybetmiş bir sözcüğün Dildeki var oluş savaşını yaşıyorken Bir ses sesleniyordu ardım sıra Şiirlerin çığlıklarını duymuyormusun diye İnadına sana sesleniyorlar duysana Ve dinledim kendi içimde yıllarca ektiğim Birikmiş güllerin,dikenlerinin Bıraktığı kan kırmızı yaralarıma Melhem olmaya çalıştım sözlerimle Ve bugüne kadar bedenlerde gördüğüm Bütün izler öfke kusuyordu hayata Ve ben oluk oluk akıyordum Dilimden çıkan bütün sözlerimde Bir imla hatası gibiydim sanki Ne noktam belliydi nede virgülüm Bütün yaşadığım anılarımda İlmik ilmik çözülen bir ip gibiydim Ham,mattemin toprak olduğunu Unutmuşcasına ölüme çözülüyordum Ne evren anlıyordu duygularımı Nede insanların hayal dünyaları Ben kaybolmuşluğumun En kuytu kalabalıklarında sustum Öyle bir sustum ki ölüm bile Dile geldi bu sukunluklarımda Ve ilmik ilmik name name çözülüverdi Yaşamın gizli kalmış bütün düğümleri Aklımın ve ufkumun selesinde Bütün duyguları ve düşünceleri İnsanların hayal ettiği neleri varsa Gönlümün sonsuz dünyasındaki Mavi gökyüzünde toplayıp Yağmur tanesi gibi düşüverdim Bir soru işareti edasında Bütün noktalara ve vürgüllere Meydan okurcasına Edebiyatın bütün alfabalerini Yüreğimin sıcaklığıyla besledim Sürgün yemiş bütün şiirleri Bir çocuk gibi sevdim yıllarca Karaları beyaz eyledim Mısraların satır aralarında Semaya yükselmiş bir melek gibi Kanat çırpıyordum sözlerimde Gökleri yararak,tane tane Milyonlarca,parçalara bölünüyordum Atom çekirdeğinin çözülmeyen Gizemli kalmış netronları gibiydim Yazdığım bütün sözcüklerimde... Ufuk GÜNEY |