AYRILIK
kelimelerle ifade edeceksem ayrılığı
ben bir tek sensizliği bilirim bir de sessizliği... öyleki... duvarlar oyun oynardı yansımalarla ya duvardaki resmin konuşurdu, ya da gitmeden önceki son kahkaların ses verirdi.. mesala.. önceleri bana seslendiğini , sonra da sana seslendiğimi farkettim.. nasıl mı oldu dersin ? yine bir gün ki.. sen yoktun o aralar kendimle konuşmaya başladım.. birde kedimle... baktım kendimi iyi hissediyorum... pencere önündeki menekşelerle salondaki sardunyayla… Hatta… arada bir gittiğin yanlış zamanı gösteren duvar saatiyle.. bir de sen gidince evimize gelenler oldu.. üç beş vefalı dost.. bir kaç şekerci çocuk.. birde sabah rüzgarı sagolsun.. uğramadan geçmedi hiç sağnak yagmurlar bıraktı yastığına. Müsadenle… ben de senin göz nurun birkaç mendil hediye ettim kendisine.. evdeki parke taşlarının gıcırtısı.. mutfaktaki bulaşık sesi kavgalarda zalimce kapanan kapılar ve eve geldiğinde girişteki ahşap askılığa bıraktığın anahtarlık. öle işte... dedim ya... ben bilmem ayrılığı.. ama ayrılık iyi bilir beni.. ve bunları asıl ona benim öğrettiğimi... deselerki malum şahıs bunları biliyor mu... bence artık bilmesinin bir önemi yok!!! Eğer son mısradaysa gözleri Çoktan anlamış olmalı onu ne kadar özlediğimi… Almanya Regesburg alex treni saat 22:04 17 ekim… Eda ergin. |
TEBRİKLER
Selam Saygı Sevgi Sabır ve Dua ile
A.E.O