Denizin de dağların da efsunlu bir çekim gücü olduğunu biliyorum. Ava gidenlerin sırtlarında tonlarca yük ile kilometrelerce yolu katederek cılız bir tavşana nişan almaları sonra onu ilkel bir ateşte çevirerek keyifle yemeleri.

Bu da denizlerdeki mıknatısa benziyor, martı sesleri dalgalara karışarak hadi gel diye kulağında çınladığı an ne sevgili ne eş ne evlat...

HİPNOTİZE ETKİSİ ile çeker kendine doğru.

Alışkanlıklar ___ bağımlılıklara dönüşür ________ bağımlılıklar korkunç bir hız ile tutku ile yer değiştirir. _______OLMAZSA OLMAZLARA DÖNÜŞÜVERİR... Bölünmeye yakın bir yaşam tarzıdır bu, ne karaya ne denizlere sığmaz insan.

KENDİMİ SENİN YERİNE KOYARAK ANALİZE EDİYORUM, BU MESLEKİ TERCİHİN MALİ ÇIKIŞIN ÇOK ÜZERİNDE BİR SEÇİM...

Bir arkadaşım eşi ile beraber dağlara vurmuştu sırf bu av merakı için karavan aldılar onun içinde cilalı taş hayatı sürdüler o da kesmedi konteyner yaptırdılar, kuzu tüyünden köy şilteleri, kilim desenli oturma sekileri, bakır ibrikler...

Yakında bir boz ayının tacizinden kaçarak evlerine firar edeceklerinden endişeliyim...

Şaka bir yana bu bir aşk.

DAĞLARA DENİZLERE GÖKYÜZÜNE ... Gönül nereye çekiyorsa beden de peşinden...