BEN VATANIM, İNCİTMEYİN
Toprak parçası değilim ben;
Nice kültürle yoğrulmuşum binlerce yıl... Türkün adı benle anılır olmuş. Kutsaldır şehit kanıyla sulanmış her bir karışım. Ben vatanım, incitmeyin! Alparslanım Malazgirt Ovasında; Al atın üstünde düşman üstüne yürüyen... Söğüt’te Osman’ım, Çaldıran’da Yavuz. Kanuni’yim Avrupa kapılarında, Fatih’im surlar önünde; Bir devri kapayip bir devri açan... Yahya Çavuş’um Çanakkale’de; Yetmiş askeriyle bir tümeni tutan... İsmet Paşa’yım İnönü Ovasında, Ermeni zulmü karşısında Karabekir. Mustafa Kemal’im memedlerin önünde; Yedi düveli hallaç pamuğu gibi atan... Ben vatanım, incitmeyin! Nice yiğitler çıktı bağrımdan; Nice ozanlar... Köroğluyum zulmün önünde, Topkapı zindanlarında Malkoç. Nene Hatun’um Erzurumda, Elif’im ben, kocabaşın yerine kendini koşan... Ben vatanım, incitmeyin! Karacoğlan’ım Anadolu’da; Diyar diyar gezen Yunus’um, Ferhat’ım dağları delen, Sazın telinde Veysel, Ben vatanım, incitmeyin! Bereketli topraklarım var benim. Eşsiz, benzersiz... Zeytin ağacıyım egede, Antep’te fıstık. Çay yaprağıyım Rize’de, Çukurova’da pamuk. Kestaneyim Bursa’da Ordu’da fındık. Renk renk yükselirim kaçkarda; Bazen göknar, bazen palamut. Ben vatanım, incitmeyin! Şimdilerde nifak tohumları ekiliyor üzerime; Düşmanlarımla işbirlikçi evlatlarım el ele. Bin yıllık kardeşlik bozulsun diye; Işıksız kalsın diye bu güzel ülke; Çomak sokuyorlar birliğimize. Lazı, Kürdü, Çerkeziyle, Alevisi, sünnmisiyle, Omuz omuza kovmadık mı yedi düveli? El ele kurmadık mı Cumhuriyet’i? Hepimizin kanı vermedi mi al bayrağa rengini? Bu oyun eski oyun, Uyanın! Bozun! Birbirinizi incitmeyin, Ben vatanım; beni incitmeyin! Dur deyin haine! Dur deyin işbirlikçiye! Dur deyin sömürüye! Mert halkım namerde ezilmesin, Bu rüzgar böyle esmesin, Bu değirmen böyle dönmesin! Ben vatanım, Ben namusum, Ben şanım, Bu yüzden hassasiyetim, Beni incitmeyin! Tuncay OCAKLI |