ZERO ANA
ZERO ANA
Uyandı bir sabah Zero Ana Sol yanında ince bir sızı Boğazı düğüm düğüm... Yavrusu geldi aklına Ağlamamalıydı tuttu kendini Sanki açlık grevinde olan oydu Düştü düşecek çokta yorgundu Şeytana lanet okuyup duğruldu Usulca kakıp namaza durdu Ve uzandı elleri göğe ’Ya Rab Bitsin artık bu zulüm Bu kadar kolay mıydı? ölüm Açken kızım nasıl yanmaz bu gönlüm N’olur uzak dursun gençlerden ölüm Kalkmaz alnı secdeden Darmadan dua eder iki büklüm Sonra çeker tezbihini ’Süphanallah lailaheillallah Gençler ölüyor Allah Allah Duymaz mı analar Neden susar konuşmaz insanlar Ölüyor kuzum yetiş ya Allah’ kapı çalınır tak tak tak çocuklar ellerinde torba şeker toplar doğru ya bugün bayram beriwanı da böyleydi bir zamanlar Zero Ana için bayram kuzusunun gülüşüydü O yoktu yüreğinde kıyametler kopuyordu Kıyametten arta kalan yanını alıp Mahpus kapısına koştu Kınalı kuzusunu görecekti Ama o gelmedi Nasıl gelebilirdi ki... Açlık grevinin 52. günündeydi Takatsizdi bedeni Yavaş yavaş kaybediyordu bilincini Gardiyan bağırır görüş bitti O yine gelmedi Belkide Zero Ana Yavrusunu bir daha hiç... Hiç göremeyecekti 02/11/2012 denizli |