Saman Kağıtlar... (II)(I) Gözleri üstüme çevrili kapanda kısılan insan hepmi yalan dünya? satırlarından silinip gidendi yazılar saman kağıtlara karalama anılar kayboldu herkes bak! saklambaç yeni başladı, köşeni kap! neyledimse yüküm hep ağır suçum hep var kaçamadım kovalarlar duvarlar hep yüksek sendelemekte dizleri ellerime çivilenmiş yirmi iki dişli çentik evet biz istedik! dönerken dünya kanayan kalp sona yakın bu film bitik kulpunu çıkar ve sapla kendine beynime işkence ederken anılar yazdıklarıma hesap sorarlar kaçınızın aklına gelecek kaygısı düşecek... (II) İlk yudum da ağlamaya başladı dünya silip attıkları kibrit kibrit çakıyordu o gün hayli dalgın dudaklarımda nefesi külleri ellerinde İsa’nın kara bir evrende çözünemezlik kadına karşı anlaşılamaz benimki durgunluğum rüzğarın azizliği.. eksiğim nabzım da titriyor sen içişimde iki kadeh konyak ağlaya ağlaya üç parmağım üşüse avuçlarım kanar ağabey... soğuk havada beklettiğmiz çocukluk dumanı vurur klarnet beyliğine üç dakikada Bosna’dan bir kadın göçer eteklerinde dolaştım nergis kokulu o kadının iliklerine kadar yalnızım iliklerime kadar kupkuru ıslağım... Emre YILMAZ & Ferhat BİÇER Emre yılmaz : www.edebiyatdefteri.com/index.asp?istek=profil&kim=3771 |
GERÇEKTEN BEĞENİYLE OKUDUM VE DİNLEDİM,
SAYGILAR SUNARIM.