Yürekler nasır tutmuş...
yürekler nasır tutmuş
gözler inmelerde o ben ben degil mi ki? bizi bizden alıp götüren sahte dünyaların yad ellerine... kaçınılmazlığın çaresizliği özlemler dans ediyor arka bahçelerde ayrılık şarkıları vesile değil bizi hüzünlere alıp götüren sürünürken sevdalar yerin dibinde... aldatmacaları oynuyor gönüller bugün burda yarın orda teselli gibi zaman çarkı sanki bizi sonsuzluğa alıp götüren bir daha hiç geri dönmeme pahasına... son pişmanlık beş para etmez konulduktan sonra başın teneşire film değil gözlerinin önünden geçenler seni hatıralarınla alıp götüren bilinmiyen diyarların ta ötesine... yarılsın yüreğin yarılsın göbek atan kahırların tersine onu tatmak,yaşamak bir lutuf seni senden alıp götüren göz bebeklerinin tebessümlerine... alınan her nefes bir ölüm verilen belki son perde nerden bileceksin ki önceden? seni sensizlğinle silip süpüren şu üc günlük ömrün selametine... (Berlin,31.10.2012) Talat Özgen |