NEREDEN BİLECEKSİNNe çok gemi battı bu limanda Ne çok beyaz mendiller sallandı gidenlere Ama senin sandalının içim de nasıl bir iz bıraktığını nereden bileceksin. Bazen gözleri dolar insanın geçmişe nazar edince Bir kuytuya çekilir film şeridi gibi sararsın yılları Bir kiraz ağacının dalında yediğin ilk aşkın tadı damağında kalır Kısa eteğimin saklayamadığı çizik bacaklarımın Aslında güzel olmadığını nereden bileceksin Yollarda çember çevirirken düştüğümde O cılız kollarınla kaldırmaya çalışırken Gözüm de ne kadar büyük adam olduğunu Ağladığım da ufak parmaklarının Gönlümde ki yarayı nasıl sardığını nereden bileceksin. Biz büyüdükçe yılların kısaldığını Aşkının ekvator’da ki güneş gibi beni kavurduğunu Pencerem de oturup, yoluna damla damla göz yaşımı serdiğimi Gelmediğin de kim bilir kimle deyip kendimi yediğimi nereden bileceksin. Şimdi aradan geçen zaman içim de soldursa da seni, İlk başka kızla gördüğüm de kalbimin nasıl sakatlandığını Kendimi dağlara vurup adına beddualar okuduğumu Bir keşiş gibi mağaralara saklanıp Adını yalancı, soyadını ayrılık koyduğumu nereden bileceksin. Ayvazım DENİZ |