senin için
ey bu vücut şehrimi bin kahr ile viran eden
malayani olmayıp beni her an mutlu eden istikbalden ümitsiz bir aşk ile içimi narı cehennem edip bahçemi gülzar eden eninde ve sonunda bu varlığı yok eden özleminle heran beni bir derde mahkum eden zamana ve mekana uymayıp bizar eden bu dünyada sen gibi dost yok yar yok ey bu fanide beni sineme mahkum eden yanlızlığımı daim içimde bi hoş eden iniyor gökten nur çıkıyor yerden sitem ne acayip duygudur bilmem nerede sitem eyvah edip dönerim ben senin derdin ile lal edip dilimi gönlümü bi huş eden |
Saygılarımla
İsmail Yılmaz