HUNU GÜZELİ
güneş doğuyor
her zamanki yerinden ben yine ber-e gidirem en önde karabaş iniyor havşede kuzular meleşiyor girince bere koyunlar obada başlıyor bir telaş ağanın avradı en önde helke elinde geliyor yavaş yavaş aşağı çemrekte al bir kısrak kişniyor yanı başında enikler oynaşıyor ılık bir rüzgar esiyor keçemden içeri sular güneşten ışıldıyor gözlerimi kamaştırıyor ağanın kızına aşık oluyorum çoban halime bakmadan seviyorum ağa kızını usanmadan bıkmadan ağanın sesiyle uyanıyorum derin düşüncelerimden ağanın kızı bakıyor püsküllü çadırından oda beni seviyor bende onu seviyorum bunu herkes biliyor zalim ağa inadım inat diyor dayatır duruyor kızını vermiyor avradı ondan inat aramıza kara kedi gibi giriyor ağanın avradı oturuyor berin en başına gözünü gızından gızını dizinin dibinden ayırmıyor benim sevdiceğim ağasına yağlı çökelek dürümü veriyor ip eğiriyor kilim dokuyor bakışı hançer olup gözleri içerimi yakıyor ağanın avradı aşağı obanın beyine kızı vermeye niyetleniyor neyleyim ben çobanım koyunumuz yok yağımız çıkmıyor ağa kızını vermiyor fırsat bılunca verince ağa kızı kararını kaçıracağım ne olursa olsun alacağım dağlar bizi bekliyor biz dağları al doru bir ıslık bekliyor o bana ben ona biz dağlara dağlar aşka sevdalı al doru dağlara atınca atın terkisine ağa kızını derim dağlar kıysın nikahımızı ölünce yazılsın yazısı çobandı aliş haline bakmadan sevdi bir güzeli aşıktı ezeli buğday tenli esmer benizli bir çift benli afşin güzeli hunulu kızına AFŞİN/K.MARAŞ |