FACE DE TARİH VEREMEM

Hiç buradan tarih duyurulur mu?
Tabağı, çanağı alanlar koşar.
Bir alayla gelen doyurulur mu?
Bizlere sadece kılçığı düşer.

Kolay bayatlamaz bizdeki balık,
Yıl bile olmadı, elli haftalık,
Korkma zehirlemez, yapmaz hastalık,
Bol balık yiyenler sağlıklı yaşar.

Bilirsin sabreden murada ermiş,
Terası bahane etmek kadermiş,
Yaradan denizde çok çeşit vermiş
Hamsi tava, çupra mangalda pişer.

Kurban da geliyor, bir kaç gün kaldı,
Mangalda pirzola yerini aldı,
Geç kaldık sayılmaz, olanlar oldu
Saza dokunalım gönüller coşar.

Sen bırak çorbayı içmezsen kalsın,
Uskumru, palamut al senin olsun,
Yeter ki Yaradan bereket versin
Soframız o zaman dolupta taşar.

Yusuf pası attı; top şimdi sende,
Bir haber ulaştır gelemezsen de,
Buradan dostları çağrırım ben de
Seninse hayalden damağın şişer.

Yusuf Giraz
Oberhausen / 21.10.2012
(Balık Kavağa Çıktı)


KORKMA BE YUSUF

Bir balığın varmış sanki ummanda;
Yetmeyecek diye korkma be Yusuf...
Köklü – dallı olur insan cihanda
Gitmeyecek diye korkma be Yusuf...

Akvaryum evde mi tazeyse balık?
Görürse tavayı bakar mı alık?
Kuyruğu dans eder kulağı delik
Batmayacak diye korkma be Yusuf...

Boyunu görürüz yüzse denizde,
Nar gibi kızarır mangalda, közde,
Elbette bereket mevcuttur azda
Bitmeyecek diye korkma be Yusuf...

Yanılsak, yenilsek uğrasak sana,
Talim edeceğiz herhal soğana,
Kılçıktan bahsettin bilindi mana
Tutmayacak diye korkma be Yusuf...

İçmezsek çorbayı olmaz mı israf?
Sen toksun, lakin, aç yaşar bu taraf,
Her attığın olur bize bir masraf
Katmayacak diye korkma be Yusuf...

Topu balık attı, hapı biz yuttuk,
Ressam Halil, aşkı gönülden kattık,
Balık kavaktadır bir tütkü tuttuk
Ötmeyecek diye korkma be Yusuf...

Halil GÜLEL
Düsseldorf / 22.10.2012
(Balık Kavağa Çıktı)