Azap Yerlerim Acıyor DokunmaRuhum yangın mevsimlerini bekliyor baharda Kendi çukuruna uzanmış bir ceset gibi bedenim İçinde aşk olmayan yalancı sandıklardadır ölüm Her ten cinneti beklermiş sevişmesiz odalarda Her neden kefilsiz ayrılığın senedi boş avuçlarda. Bazenler biriktirme yar, gönlünün sırça köşkünde Sen değil misin ‘bir bakıştan ibarettir aşk’ diyen Soluk soluğa sevilmek duygusuyla özlemler içen ‘Her kadın başka pencereden bakar’ diyorlar aşka Doyumsuz bir bekleyişin kahramanı oldu ah adın? Bitmemiş cümlelerin kirli perdeli odalarındayım Sevdalı bedenim şeytan bildirileriyle kutsanmakta İçimdeki devinimler mevsimleri değiştirir birazdan Sarhoşlardan kalan şişelere zerk ediyorum ruhumu Siyah beyaz bir film oynuyor mor hicranlı perdemde. Çekmeyin yapayalnızlığımın resimlerini, ucuz gülüşlerle Kim nereye çekse giderim, aldanmayın içimdeki yankıya Kendime yaslandım ben, asırlardır sarılmadı şu yüreğim Tükenmiş anların içinden geçerek bulutlara yürüyorum Onulmaz bir düşün soğuk odalarındayım, çok üşüyorum. Bu dünyadan gidenler mahcup bir bakış bırakmış ardında Asi bir çağlayanmış sessizlik, sözlüğü yokmuş ayrılıkların Korsan harflerden şiirler örüyorum sana sabah ayazlarında Bir gecelik mutluluk biriktiriyor insanlar aşkın saraylarında Dilsizliğimin de günahını çek, sonra karış yar gözyaşlarıma. Kim sorguluyor direnişimi, kim içimin atlasındaki şeytan? Asılsız ihbarların serkeş dualarıyla çıkıp gelsem yurduna Gezgin masal artığıysa yaşamak, kim tutunan yaramıza? Azap yerlerim acıyor dokunma, nefesinle sız buzullarıma Her aşk ihanetle beslenir, vurulurum bir gün yokluğunda. Selahattin Yetgin |