Güneşin Ateşiyle Buluşur Gözlerim…Daldığım derin maziden Kapının çalan zili, kendime getirir beni ‘’Kim o’’ diye seslendiğimde Kimse yoktur cevap verecek Ey benim büyümeyen çocuğum! Basıp zile tabana kuvvet kaçanlardan mısın? Anladım; Çocukluğun gelmiş aklına, oyun ararsın Bu aralar çok yaşlı yüreğim Oyun oynayacak durumdaysa hiç değilim… Tamam; Kaçtın iyide, kokunu niye bıraktın Birde ekmek sepetine o küçücük yusufçuğu Kaçmaya çalışsan da izlerinden tanıdım Gelen sendin Yüzümde bir tebessümle, doya doya çektim içime… Galiba unuttuğumu sandın Hiç mi cesaretin yok? Yoksa, hata yaptığının farkında mısın? Ondan mıdır bu kaçamak dövüşlerin? Onun için mi yüzleşemiyorsun? Korkunun sarmaşık kolları sarmasın ruhunu Sensiz geçen günlerde, bizim sahilimizde geziyorum Ellerin olur esen yel, toplar saçlarımın savrukluğunu Kolun omzumda, benimse belinde Sıcaklığınla ısınır bedenim Yeşillikler içinde adımlarım senli düşleri Oturduğumuz bankın üstünde Bir sigaranın dumanında, anılarım yükselir gökyüzüne Beyaz bir martının kanadında, maviye ulaştırır umutlarımı Güneşin ateşiyle buluşur gözlerim… Bana kendini hatırlatmana gerek yok Yüreğimde kapanmaz yaralar açan, sözlerinin dönüşü de yok Seni sevmek için sana da ihtiyacım yok İlla yanımda, benimle olmana da gerek yok...
22.10.2012______________Seher_Yeli ( Seher Zerrin Aktaş ) |