EY GÖNLÜMDöner bir bakarım ey gönlüm şöyle maziye Ben seni üzdüm sen de beni aslında Hep aklına eseni yaptın, hiçbir zaman da işe yaramayacağının olamadın farkında. Ama sen olabilmesi için ne gerekirse yaptın, hep tehlikeye atıldın deli cesaretiyle. Oysa ben hiç durduramadım, ikna edemedim seni. Elbette böyle gitmeyecekti bu devran, Birimizden biri gitmeliydi artık, sen ya da ben Her ne kadar hak etmesem de ben kazandım işte. Sonunda taşlaştırdım seni, atmaz oldun artık... İyi de oldu sanki Artık her şey o kadar mantıklı yürüyor ki… Hem öyle saçma sapan bir anda kan akışım hızlanmaz, yüzüm kızarmaz oldu, heyecan denen o manasız duyguyu hiç de yaşamaz oldum. Halbuki eskiden öyle miydi, tek bir isim bile senin hızlı hızlı atmanı sağlardı. O ismi duyunca dayanamazdın çünkü… Ey gönlüm, Gördüğün gibi seni hiç aramıyorum, Şimdi olsaydın ne yapardın, ne derdin diye hiç düşünmüyorum. Hele birinin gözlerinin içine baktığımda şimdi olsaydın nasıl bakardın kızarmadan diye hiç merak etmiyorum. Haklısın, bunlara ben bile inanmadım. Şimdi neden mi sana ihtiyaç duydum? Bilemedim ki be gönül bir gün beni de birinin seveceğini Bilemedim ki birinin sana dokunmak ve seni dinlemek isteyeceğini, Bilemedim ki seni birinin çağıracağını gelmeyince girmek için kapıları zorlayacağını hatta kıracağını, Bilemedim ki yorgun seni birinin dinlendirmek isteyip taze bahar getireceğini, Ve bilemezdim ki sevmenin tatlı bir şey olduğunu, damarlarda dolaştıkça her daim bahar olacağını ve karadenizde o gemilerin hiç batmayacağını. Ey gönlüm, Sandım ki hep sadece ben severim Sandım ki hep ben senle acı çekerim, Sandım ki ben hep seni dinledikçe, kelamına kulak verdikçe beterim, Peki şimdi söyle ben sen olmadan nasıl severim? |