EĞER SEVERSEM SENİ
Eğer seversem seni;
Kozasından yeni çıkmış bir kelebeğin, Bir çiçeği sevdiği gibi. Yaşayamazsın sevgilim, Ellerin üşür, için titrer. Saçların aklanır. Sesin içine saklanır. Bir yağmurda ıslanmışlığın yok ki, Avucunda bir kor taşımışlığın yok. Yanmayı bilmezsin ki sen. Karşısındaki olamazsın ki baktığın aynanın. Anla beni, Eğer seversem seni; İki yakası bir araya gelmez dünyanın. Eğer seversem seni; Senin beni sevdiğin gibi hani. Her oyunda kaybedersin, Yitirirsin bütün arzularını. Ya yaşamak yetisini kazanırsın, Ya ölmek hakkını kullanırsın. Hem sen martıları sevemezsin ki, Bir denizi seyretmişliğin yok ki, Çocukluğunu elinden tutup sinemaya götürmüşlüğün yok. Ben seni unuttukça çoğalırsın, Ben seni hatırladıkça az. Anla beni, Eğer seversem seni; Gecenin göğsüne çivilenir saatler, Bir daha sabah olmaz. Eğer seversem seni; Yağmurdan kaçarken doluya tutulur gibi. Hiç hayalin olmaz, Bütün gerçekleri yüzüne vurulur hayatın. Hep eksik kalır bir yanı özlemelerin, Sevmelerin, gitmelerin, kalmaların. Aşk bir silahın namlusundan çıkan kurşun değil ki, Sen hiç yüreğinden vurulmadın ki. Bir kavganın ortasında. Ölmek nedir bilmezsin ki sen. Anla beni, Eğer seversem seni; Bir uçurum olur gözlerin, Ansızın düşerim gözlerinden. Eğer seversem seni; Seversem avuçlarının içini. Güle çiğ düşer, bülbüle gam. Kalmaz şarkılardaki o eski ihtişam. Bir bir yıkılır kentler, birbirinin üstüne. Ne gece gece olur, ne akşam akşam. Ne mevsimler değişmekten vazgeçer, Ne yapraklar düşmekten. Anla beni, Eğer seversem seni; Korkarım, seni bir an olsun unutmaktan. |