ÖLÜM,RUH VE ÖKSÜZ SATIRLAR.
Ölümle ruh arasında söylenen
o acı veren duygudur aşk. Hep gecikir yaşanması gereken mutluluklar, ve hep biryerde pusudadır yalnızlık. Ölüm ruha fısıldarken geldiğini uzak kentlerden gelen ve gitmeyen bir misafir gibi bitkin bedene çullanır yalnızlık. O, son şarkısını söylerken aşk şeffaf elbisesini giyinip, bitti adını alır sonunda... Hep geçikir biryerlerde yarım kalmış sevdalar ve son düdüğünü çalarken tren o,uzaklaşır yalnızlıkla kolkola son istasyondan... Ölümle ruh arasında duyulan son fısıltıdır aşk. Gözler kapanır, bedende alışmadık bir sıcaklık. Trenin uğultusuna karışmış hıçkırık sesleri. Ölen vücuttan uzaklaşır görünür aşk... Yüzde bilinen bir beyazlık, dudaklarda ölüm morluğu, akan sonbir gözyaşı ve ardında biriken dağ gibi acılar. Beden ölür ve ruhla birlikte devam eder yoluna aşk tüm acılara inat. Ölen unutulur. Aşka son yazılır. Yalnızlık pusudan çıkar... Tren gider ve kalır arkada tüm söylenemeyen üzeri toz tutmuş tarihi çoktan unutulmuş anlamı yazan yürekte saklı, karalanmış gözü yaşlı öksüz satırlar. |
çok güzeldi
sevgi saygı ve Hürmetle