Çocukça
bir düşün vardı
senin bir zamanlar çocuk herşeyi maviye boyamak gibi gelişi güzel bir düş değildi bak bu öyle bir çocuk ki telörgüsüz gülümser "Tanrı’nında vardı eminim bir düşü Adem ile Havva ellerindekiler ile yetinseydi belki de" sizinde vardır eminim düş kırıklarınız düşlemişseniz bir tomar mutluluk ya da bir avuç, her neyse hadi anlat çocuk ilkin siyah önlüğün telörgülere takılışını annen ki her defasında bir başka yerini yamalamaya kalkardı hani coğrafyasını aratmazdı ortadoğunun hadi onu geçtik ya da hiç geçmeyelim okul sonrası, sırtında dağ gibi bir sandık kirlenmiş ayakkabılarına göz dikerdin koca koca adamların aslında yüzünü gözünü boyardın daha çok sandık amcanın marifetli ellerinden düşmeydi değil mi sanırım sırf daha fazla eziyet olsun diye düşünmüş sayın bay iyilik sever babadan oğula geçen bir miras gibiydi meret senden sonra kardeşlerinde taşıdı sanırım, sen nasıl davul zurnalar eşliğinde devraldıysan... neyse bunları geçelim, ya da hiç geçmeyelim bak bir hesaplaşmadır gidiyor, baldırı çıplak geçmişinle hani bir düşün vardı ya senin hani sürülmeyi bekleyen verimli bir tarlaymış gibi, bekletiyordun ya hep bir köşe de neyse çocuk, neyse daha sonra tekrar görüşürüz nasılsa şimdi fazla tartaklamayalım bilincini Allah esirgesin elimizde neyim kalır |