ŞAFAK KAÇ YÜREĞİMKanıyorum… Sol yanımdan hicrana aksediyor, kan yüklü bulutlar. İçime verdiği uğultuyu ört bas etmeye çalışıyorum, Susmuyor; yokluğunun çığlıkları ve bir kez daha hasretinin kurşunuyla vuruluyorum. Toprağın kollarına bedenimi düşürüyorum ve sualime cevap arıyorum… Şafak kaç yüreğim? kimi bekliyorsun böyle? gece/gündüze nöbet almakta zamanda yürek kaç gün dayanır sensizliğin sessizliğinde? aşk; yine antik saatinin tik tak’ında. deniz bile küsmüşken dalgasına sabr-i Yakup olan beden devamsızlıktan çakacak nefesimden.. gordion 10/10/2012 |