Güller diyarında bir vezir gezinir Sofia, Çaresizce seni bekleyen ebabiller susmuş, Ellerinde kabe’nin siyah örtüsü, kimyager yürekleri. Şimalleri bilenler vardır belki, Soğuk bir rüzgâr eser ciğerlere doğru, Üşümek nedir sensizken anladım, Buğusunda bir camın çaresizce gezinir harfler, Sana anlatmak istediklerimi aguşunda ateş olanlar fısıldasın, Gece damımda gezinen baykuşlar anlar gölgelerle dansımı, Sofia indirme kaşlarını kalbimin güneşlerine, Tutulur dünyam, aydınlatamazsın içimi. Frenk yağmuru gibi iner sözlerin mabedime, Dolular çarpar acı bir inleyişle tenime, Gönül türbesinde bir tesbih yakarışında ümitlerim. Sofia kar tanelerini bilir misin? Kristalleşen gökte, Aç avuçlarını düşeceğim ellerine…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Güller diyarında bir vezir gezinir Sofia, Çaresizce seni bekleyen ebabiller susmuş, Ellerinde kabe’nin siyah örtüsü, kimyager yürekleri. Şimalleri bilenler vardır belki, Soğuk bir rüzgâr eser ciğerlere doğru, Üşümek nedir sensizken anladım, Buğusunda bir camın çaresizce gezinir harfler, Sana anlatmak istediklerimi aguşunda ateş olanlar fısıldasın, Gece damımda gezinen baykuşlar anlar gölgelerle dansımı, Sofia indirme kaşlarını kalbimin güneşlerine, Tutulur dünyam, aydınlatamazsın içimi. Frenk yağmuru gibi iner sözlerin mabedime, Dolular çarpar acı bir inleyişle tenime, Gönül türbesinde bir tesbih yakarışında ümitlerim. Sofia kar tanelerini bilir misin? Kristalleşen gökte, Aç avuçlarını düşeceğim ellerine…
Frenk yağmuru gibi iner sözlerin mabedime, Dolular çarpar acı bir inleyişle tenime, Gönül türbesinde bir tesbih yakarışında ümitlerim. Sofia kar tanelerini bilir misin? Kristalleşen gökte, Aç avuçlarını düşeceğim ellerine…
“””Kar parçacıklarını bilir misin”””
Güller diyarında bir vezir gezinir Sofia,
Çaresizce seni bekleyen ebabiller susmuş,
Ellerinde kabe’nin siyah örtüsü, kimyager yürekleri.
Şimalleri bilenler vardır belki,
Soğuk bir rüzgâr eser ciğerlere doğru,
Üşümek nedir sensizken anladım,
Buğusunda bir camın çaresizce gezinir harfler,
Sana anlatmak istediklerimi aguşunda ateş olanlar fısıldasın,
Gece damımda gezinen baykuşlar anlar gölgelerle dansımı,
Sofia indirme kaşlarını kalbimin güneşlerine,
Tutulur dünyam, aydınlatamazsın içimi.
Frenk yağmuru gibi iner sözlerin mabedime,
Dolular çarpar acı bir inleyişle tenime,
Gönül türbesinde bir tesbih yakarışında ümitlerim.
Sofia kar tanelerini bilir misin? Kristalleşen gökte,
Aç avuçlarını düşeceğim ellerine…
muhteşem....