PAMUK
Kışın geldiğini haber eden
elçi yağmur damlacıkları çarpıyor penceremin camına çarptıkça dağılıyor gecenin tanıklığında.. ve ben sırılsıklamım.. yedi gamzeye öksüz saklı ömrümün büyüttüğü büyük aşkımla.. kederli siyahını örtünmüş kaç bakire gecenin kokusu sindi böyle üzerime kanatlarının meçhul yoksunluğunda.. sensizliğin hırçın mı hırçın kavgasında çırpınırken uzat ellerini tut beni gülüşlerinle anlamsız manaların kesiştiği köşe başlarındayım.. kaç zamandır kendimi kemiriyorum ve dipsiz kuyuda unutulmuş bir taş kesilmeden yüzüm bakışlarını salıver gözlerimin hasret yüklü derinliklerine.. zeytin karası gözlerine tutunup çıkabileyim.. çıkayım ki bir öksüz masumluğunda yıllandırdığım sevgimi aşkımın manastırında kadeh kadeh sunayım.. seni bulmayı kutsayıp pamuk tarlasını andıran o yüzünün tedavül mührünü ömrümün kalanına vurayım... Umut ALTINDAĞ |
tebrikler..