iki dilli mutsuz akrepler
sokar ruhun en zayıf yerinden
bir deri bir kemik kalır şelale

amber gibi kağıttan bir şehir
bir güzel boyayalım arzularımızla
sonra da katlayalım ne olacak
ne gösterecek evcil ecinniler
bu nasıl bir lehçedir izi belirsiz

-iç devinim programı-
-bir süre sözcüklerle yürüyüş-
-çeşitli makaslarla cümlelerin küflü yerlerini kesme-
-yüreğimizin katı yerleriyle kuruyan hüzünlerimizi budama-
-yatış-

*yerel bir lisan, ağıdını yalnızca bizim koklayabildiğimiz*

efkar satan kadınlar
yarım kalmış, rüyalarının kutsanması
tek geçim kaynakları yalnızlık takası
siyah verip mavi alıyorlar gece diplerinde

-susadıklarından mı sürekli ant içiyorlar yalancı aşıklar-

*klasik bir pazar gecesi mönüsü-
-iyi demlenmiş bir şiir
-ev yapımı orta şekerli bir dudak
-kalorisiz, ılımlı bir karanlık


rahatla, rahatla
düşün ki bembeyaz bir çarşaf örtülmüş,
sana en acı veren gölgenin üstüne
düşün ki perdelerimizin ardı, dalga sesleriyle dolu


noktaları birleştir
kes yapıştır
bak gör neler çıkacak
hiç olmazsa, dişi bir acı sinsin ciğerlerime
kes - yapıştır düşlerini
noktalarımızı birleştir, ihtiraslarından sapmadan

kel, göbekli, miyop bir yaşam. varsın zaptedilemesin sarhoş büyüler. varsın etrafımızı kuşatsın küstah hantallıklar. yine de koşalım kendi icatlarımızın peşinden.
toprak-hasat-ekin-düş sirkülasyonudur armağanımız.

kes-yapıştır yine de
içinde üreyen noktaları birleştir
düş katlama sanatıdır bunun adı.

Oktay Coşar