Eylül Sonu
Serin eylül akşamı balkonumdayım.
Yüzüme hafif bir rüzgar esintisi değiyor Yudumluyorum çayımı. Dinlediğim müzik Tamamlıyor yalnızlığımı. Derin iç çekiyorum ve Siluetin beliriyor, dalıyorum sensizliğe. Güneşin battığı yere düşüyor gölgen. Tepelerin arkasına ilerleyen, Yorgun günün ışıkları yansıyor yüzüme. Hayranlıkla izliyorum dağların renk armonisini Sararmaya yüz tutmuş ağaç yaprakları Usulca boynunu bükmüş ve Hayatta kalma mücadelesini anlatıyor, yorgun dalları Sararıp; Hazana teslim olmak vakti gelmekte. Ayak altında ezilmeden kurtarmak, Ertesi güne… Bir yudum daha alıyorum çayımdan. Duygularım gibi onun da tadı kaçmış Zor yutkunuyorum. hatıralar diziliyor boğazıma. Yalnızlık şarkısı alıyor sırayı, Güftesi eksik,bestesi yarım Kuru gürültü tırmalıyor,kulağımı. Akşamın romantizmi sağırlaşırken Gözlerimde ki hayalin buğulanıyor. Düşünüyorum bu gün kimler ağladı Kimler güldü… Gün gebeydi geceye her şey gizliydi Kendi içinde. Mor akşam yerini siyaha bırakırken, Geceyle gündüzü toplayıp Günün muhasebesini yapıyorum ve Yine kalabalıklar içinde ben kayıp. Yıldızları sorgulasam, Sorsam dağılan duygularımın hesabını. Bir zamanlar Samanyolu’nda, Bitmeyen aşk vardı desem. Biliyorum susacak yıldızlar Biliyorum; Bulutların arkasına gizlenip kaybolacaklar gözden. Biliyorum… Bu akşamda kalan ömrümün ilk gününü bitiriyorum. Gamze YAĞMUR 05.10.2012 |