KAVRAMA NOKTASIYanlışları yermeyle doğruya varılmıyor Kavramazmış düşeni gönül aşka düşmeden Öksüzlerin gönlünü ovduğunda kavrarsın. Demir şekillenir mi, çekiçler üşüşmeden? Hayat, örsünde ömrü, dövdüğünde kavrarsın. Kuşluk vakti bilinmez, gün gurûba dönünce Bulutların efkârı düşüp yerde sönünce Tutkular yol gösterip ırmakların önünce Denizler sâhillere sövdüğünde kavrarsın. Çarkı yalan dünyada olsan da tuzu kuru Zaman kime kazmadı mazi denen çukuru! O, dokunulmaz hissi, kapıldığın gururu Gözlerin bir albümü yuvduğunda kavrarsın. Vefâ, zorlu yokuşsa, sonu sefâ; ayana! Fakirlik, zenginliktir; gözü, azda doyana. Kalemim kifâyetsiz hırslarına uy/ana Evlâdını dizinde sevdiğinde kavrarsın! Kavrarsın hile nedir, günâhların hükmü ne? Kavrarsın deli nedir, segâhların hükmü ne? Kavrarsın çile nedir, dergâhların hükmü ne? Düşüncen düşünceni kovduğunda kavrarsın. Kâbil midir yaslarla, paslarını bilemek? Cürüm cürme karışmış boşunadır elemek Neymiş, cânıgönülden helâlliği dilemek Musalla dil ucuyla savdığında kavrarsın! 14.05.2012 14.33 Salih ERDEM / AYDIN |