EKİM
Ekimdi yüreğime ekini eken
Tohumları eylülde serpilmişti Tomurcukları filizlendi derken Karayel esti ocağıma gün inerken Karaları bağlamış mavi gökyüzüm Çehresini indirmiş yere oranjlarım Gel gör kifayetsiz sırtımda yüküm Sağanak şeklinde akan gözyaşlarım Biteviye uğultusu ilk hazanların Şimşekleri çakıyor bakışlarımın Kızgınlığım tav olmuş demirden Harlı vurmakta çekici ustamın Şekilsiz suretin çıkıyor yüzümden Prangaya vurulmuş yalın ayaklarım Biçimlenmez dağlanmış gönlümden Zaman durmuş sabaha ise çok erken Boynumda ihanetin kalın sicimleri Bitap düşüyor ipleri çekilmekten Kara kışım köhne kapıma yerleşti Hani kırağı düşse acıyı hissetmesem Uçup gittiler bir bir bırakıp ellerimi Kervanı göçmüş hancı yüreğimden İpeklere sarmaladım hissiz kalbimi Cam kırığı kanatır sussam dillerimi Sararttım ekini düşmez mahsûlünden Irgata ne fayda derleyemezse ekimi Karlı dağ eyledim güneşsiz yüreğimi Bahar olunca can bulur köklerinden BİRGÜL AL 02-10-2012 İSTANBUL |